Google



En Yeni Perhiz Haberleri !!!

27 Şubat 2007 Salı

 

Hamilelikte Beslenme ve Diyet



Annenin Bebeği Beslemesi;



Annenin aldığı gıdalar önce bağırsakda temel besin elemanlarına ayrıldıktan sonra kana karışır ve Annenın karaciğerine gider. Karaciğerde değişik işlemlerden geçen besinler yine kan yoluyla bebeğin beslenmesini sağlayan plasentaya ulaşır. Plasenta yüzeyi bir futbol sahası kadar geniş bir zarın katlanmış hali olarak düşünülmelidir. Besin elemanları ve kandaki erimiş oksijen Can'a bu alandan geçer. Besin maddesi olarak enerji kaynağı kan şekeri (glukoz), ve yapı taşı olan proteinler geçer. Ayrıca su, vitamin ve minerallerde çok rahatlıkla Can'a ulaşır. Can bu besinleri kullanarak atıklarını yine plasenta yoluyla Anneye verir.



hamilelikte beslenme
Hamilelikte beslenme
Hamilelikte Can tam 40 hafta Anne'nın yedikleri ile beslenecektir. Anne doğru beslenirse Can daha sağlıklı, doğum ise daha az riskli olacaktır.Hamilelikte doğru beslenme hem bebeği hem Anne'yı güçlü kılar.Annelerin hep merak ettikleri ve ilgilendikleri bir konudur hamilelikte beslenme. Zayıf Anne'lerin bebeği zayıf ve duyarlı olur. Fazla kilolu Anne'lerin ise hem Can'ları, hem de kendileri risk altındadır. Şişman Anneler hamilelik şekeri, zehirlenme ve albumin hastalığı denilen durumlarla daha sık karşılaşır.


Hamilelikte ne kadar kilo almak uygundur?
Hamilelikte 10 kg'dan daha az ağırlık artışı olan Annelerde Can'ın Anne karnında ölme riski 1.5 kat fazladır. Hamilelik boyunca 10 ile 15 kg arasında ağırlık artışı normal kabul edilir. Ancak hamileliğin ilk yarısı ile ikinci yarısında bu artış hızı farklıdır. Ilk 20 hafta en fazla 2.5 kg alınmalıdır. Daha sonra her hafta yarım kg kilo alınması uygun ve dengeli olur.Bazı hamileler bu kilo sınırını geçmezler ama bu dengeyi tutturamazlar. Bir ayda 5-6 kg birden alıp sonra da almamak için sıkı perhiz yaparlar...Bu hem Anne'yi hem de Can'ı yıpratan bir olaydır.

Doğru beslenmenin temel ilkeleri...
Hamilelikte bol protein alınmalıdır. En zengin protein kaynağı süttür.Günde 1 litre süt ihtiyacı karşılar. 4 su bardağı süt 1 litredir.Anne süt içmeyi sevmiyorsa,sütü sütlaç, muhallebi şeklinde alabilir. Peynir (özellikle kaşar peyniri), ve yoğurt yiyerek süt gereksinimini karşılayabilir. Ancak hiçbir sütlü gıda taze süt kadar yararlı değildir.Haftada 5 gün yumurta yenmelidir. Bu Anneye bol vitamin, demir ve protein verecektir.Et, tavuk ve balık Can'ın kan, kas ve organlarının gelişmesine yardımcı olur.Bu etlerden birini günde 2 porsiyon yemek gerekir. Beyaz et ve özellikle balık eti kırmızı ete yeğlenmelidir.

Hamile için sebze ve meyveler...
Bunlar vitamin kaynağıdır. Can'ın organlarının birarada olmasını ve normal çalışmasını hızlandırır. Ayrıca Anne'nin kabız olmasını önler.

Hamilelikte demir gerekir...
Günlük besinlerle alınan demir annenın demir gereksinimini karşılayamaz. Bir hamilenin günde 1 gram demire gereksinimi vardır. Bunun 300 miligramı Can'ın kan hücrelerinin yapımında, 500 miligramı Annenın fazladan yapılan kan hücrelerinini yapımında kullanılır. Geriye kalan 200 miligramı da da günlük gereksinimdir.Demir kırmızı kan hücrelerinin ana maddesidir. Demir eksikliği kırmızı kan hücrelerinin az sayıda yapılmasına ve demir eksikliği kansızlığı denilen duruma yol açar. Hamilelikte kan hücrelerinin yapımı bir süre vücudun demir deposunca karşılanır. Ancak hamilelik öncesi yetersiz beslenmiş, bol ve düzensiz ve sık adet kanaması olmuş ya da daha önceki hamileliklerde deposunu tüketmiş Annelerde daha hamileliğin başından itibaren kansızlık belirtileri ortaya çıkar.

hamilelikte diyet perhiz




Hamilelkte bilinçsiz diyet sakıncalı...
Günümüzde yaygınlaşan ve pek de sağlığı düşünmeksizin baskınlaşan estetik merak nedeniyle bir çok Anne adayı hamilelikte kilo almaktan kaçınmaya çalışır. Vücudunun bozulması endişesi ile hamilelikte de diyet yapmayı sürdürür. Yalnızca bu amaçlla yapılan diyetler vücut gereksinimini karşılayamazsa protein depoları kullanır. Bu durum da da Can'a gerekli protein sağlanamaz.






Op. Dr. Bülent URAN Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

Etiketler: ,


[get this widget]

24 Şubat 2007 Cumartesi

 

Karbonhidrat Olmadan Diyet Olmaz!

karbonhidrat diyet
ABD’li diyetisyenler, zayıflamak için uygulanan diyet formüllerinin çoğunluğunun ‘çok protein az karbonhidrat’ tavsiyesi sunduğunu, ancak karbonhidratın az olduğu bir diyetin sağlıksız olduğunu açıkladılar. Uzmanlar, karbonhidratın, sinir sisteminin adeta ‘yakıtı’ olduğunu ve karbonhidratsız bir beslenmenin sinir sisteminin sağlıklı işlemesini engelleyeceğini belirtiyorlar.

Amerikan ‘CBS’ televizyonunda yer alan habere göre, Amerikan Diyetisyenler Birliği’nde görevli uzmanlar, amacına uygun ve profesyonel olan diyetlerde mutlaka karbonhidratın da önemli yer tutması gerektiğinin altını çiziyorlar. Dengeli bir öğünün diyetin anahtarı olması gerektiğine dikkat çeken uzmanlar, sadece protein alarak vücudun yeterli derecede beslenmediğini, gerek sinir, gerekse sindirim sistemi için karbonhidrat içeren yiyeceklerin de ölçülü bir şekilde tüketilmesinin şart olduğuna değiniyorlar. Uzmanlar, aşırı miktarda tüketilen karbonhidratın da, aşırı olarak tüketilen her şey gibi vücuda zararı olduğunu ifade ederken, sağlıklı bir insanın günde en az 2 bin kaloriye ihtiyacı olduğunu ve bunun en az yarısının karbonhidratlı besinlerden elde edilmesi gerektiğini vurguluyor. Günde en fazla 250 gram karbonhidratın yeterli olabileceğini vurgulayan uzmanların, dengeli ve 250 gram karbonhidrat içeren bir diyete verdikleri örnek ise şöyle:

“KAHVALTI
1/2 bardak portakal suyu
1/2 tabak mısır gevreği
4 yemek kaşığı yoğurt
1 bardak az yağlı süt
17 tane yeşil üzüm

ÖĞLE YEMEĞİ
2 dilim kepek ekmeği
3 parça haşlanmış hindi göğsü
Bir çay tabağı dilimlenmiş havuç
2-3 adet marul yaprağı
Bir çay tabağı dilimlenmiş salatalık

ARA ÖĞÜN
10 parça az yağlı kraker
Orta boy bir elma

AKŞAM YEMEĞİ
1/2 oranında kızartılmış piliç göğsü
Bir tutam haşlanmış brokoli
Yarım fincan domates sosu
Bir dilim kek.”

Etiketler:


[get this widget]

19 Şubat 2007 Pazartesi

 

Yanlış Diyet Verem Yapabilir, Dikkat!!!

Verem hastalığı AIDS'ten sonra ikinci sırada. Dünyada her yıl 8-10 milyon yeni hasta ortaya çıkıyor ve 2 ila 2.5 milyon insan veremden ölüyor. Türkiye'de 25 ile 30 bin arasında verem hastası olduğu tahmin ediliyor.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından "sosyal" bir hastalık olarak ilan edilen verem, özellikle son yıllarda ortaya çıkan düşük enerjili moda diyet meraklılarının kapısını çalıyor. Zayıflamak uğruna yapılan kontrolsüz diyetlerle aşırı kilo kaybına uğrayanlar, şeker hastaları ile bağışıklık baskılayıcı ve kortizon tedavisi görenlerin bağışıklık sistemi zayıf olduğu için vereme yakalanma riski bulunuyor. Uzmanlar, özellikle moda diyetlerin verem yapabileceğini belirterek "Zayıflayacağım derken verem olmayın" uyarısında bulunuyorlar.

DÜŞÜK ENERJİLİ DİYETLER
Kontrolsüz diyetlerle aşırı kilo kaybının, olumsuz ve ekonomik yaşam koşullarının, beslenme bozukluklarının, ağır stresin, AIDS, alkolizm, mide ameliyatlarının vücudun savunma sistemini zayıflatan etkenler olarak dikkat çekmektedir.
Kalori alımını günde 400 ila 1200 kalori olarak sınırlayan düşük enerjıli diyetlerl kanda bulunan enfeksiyonla mücadeleyle görevli T, B lenfositler ve diğer bağışıklık hücre işlevlerinde azalma gerçekleşir. Bu diyetlerde yetersiz yağ alımı, yağda eriyen vitaminlerin emilimini azaltarak bağışıklığı zayıflatır. Bunlar tüm hastalıklara karşı önemli rol oynayan bağışıklık sistemini olumsuz etkiler.

Etiketler: ,


[get this widget]

17 Şubat 2007 Cumartesi

 

Fazla Kilonun Sebeplerini Belirlemek

Şişmanlık tedavi edilebilen bir hastalıktır. Fazla kilolarınızdan kurtulmak için öncelik, kilolu olduğunuz gerçeğini kabul etmeniz ve kilo kontrolünü nerede ve nasıl yapacağınızı, nasıl başaracağınızı bilmeniz olmalıdır.

Bazı kişiler fazla kilolarını genlerine bağlarlar. Kilo almanıza sebep olan faktörleri doğru ve samimi olarak belirlemeniz çok önemlidir. Neler mi yapacaksınız?

Kilo almanız ve vermeniz, yani kilonuzu yönetmeniz önemli ölçüde size bağlı bir süreçtir.
Fazla kilolu olmanız yeme alışkanlıklarınızdan kaynaklanıyor olabilir.
Sorununuz hareketsiz olmanız veya düzenli egzersiz yapmamanızla ilişkili olabilir.
Ailevi ve genetik sebeplerle ilişkili olabilir.

Başarı Elinizde
Kilo verdiğinizde arkadaşlarınız size bunu nasıl başardığınızı sorarlar. Siz de cevap olarak onlara gösterdiğiniz çabalar yerine, uyguladığınız diyetin etkinliğinden bahsedersiniz. Elde ettiğiniz başarıların sebebini başka kimselerde ya da yerlerde ararsınız. Başardığınız zaman, bu başarıda çok az bir katkınız olduğunu düşünürsünüz. Aynı şekilde başaramadığınız zaman da sorumluluğun sizde olduğunu düşünmez, programınızı veya uzmanlarınızı suçlarsınız. Fazla kilolu olmanızın, sizinle pek bir alakasının olmadığını düşünür, rahatlarsınız. Ama bu mutsuzluk çağrıştıran bir rahatlamadır.

Eğer kilonuzun tamamıyla dış etkenlerden kaynaklandığını düşünürseniz, yanılırsınız ve kilo vermekte çok zorlanırsınız. Suçu ailenize, genlerinize veya metabolizmanızın farklı çalışmasına yüklemeniz maalesef hiçbir işe yaramaz. Eğer teşhisi doğru koyamazsanız tedaviyi de doğru yapamazsınız. Bu da hem kilo vermenizi, hem de verdiğiniz kiloda kalmanızı zorlaştırır, kısacası kilo yönetimindeki başarınızı azaltır.

Sevimsiz Sözcük
Ülkemizde ‘diyet’ ya da ‘perhiz’ denilince, akla hemen lezzetli besinlerden mahrumiyet, biraz marul, biraz salatalık-domates ve kibrit kutusu kadar yağsız beyaz peynir(!) gelmektedir. Aslında diyet sözcüğü bir gün boyunca yiyip içtiklerinizi ifade eder. Bu nedenle ‘diyet’ sözcüğünü ‘perhiz’ sözcüğüyle eşanlamlı olarak kullanmamalısınız.

Zayıflamayı sağlamak için porsiyonları çok çok küçük boyutlara indiren ve bazı besin maddelerini kesinlikle yasaklayan bir beslenme biçimi, kısa sürede sonuç verebilirse de uzun vadede çoğu kez sürdürülemez, başarılı olmaz.

Plan Yapmalısınız
Kilo almayı önleyici veya kilo azaltıcı diyetler uygulandığında ideal olanı, sevdiğiniz ve sevmediğiniz besinleri, sağlıklı bir yaşam için size yetecek kadar kaloriyi ve yaşamsal besin unsurlarını alıp almadığınızı gözeten bir beslenme tarzıdır. Hangi besini ne miktarda yediğiniz, gün boyunca hangi içecekleri içtiğiniz, atıştırmalarda neleri tercih ettiğiniz kilonuzun ne olacağını belirleyen temel faktörlerdir. Dolayısıyla yeni hayatınızı, yeni sağlıklı beslenmenizi planlarken günde ne kadar kalori almanız gerektiğine, dengeli bir beslenme planına yaşam boyunca uyup uyamayacağınıza iyi bakmanız gerekir.

Proteinsiz diyet olmaz
Nasıl bir planla yapılırsa yapılsın, yaşı 25’in üzerinde olan kadınların günde ortalama 50 gram kadar protein almaları gerektiği bilinmelidir. Bu değer aynı yaştaki bir erkek için ortalama 60-65 gramdır. Yeterli düzeyde alınan protein, kalp dokusunun yıkıma uğramasını önler, deri, diş gibi pek çok dokuyu onarır.

Karbonhidratlar
Böyle bir programın içerisinde, ekmek, tahıl, pirinç, makarna grubundan ortalama 6-11 porsiyon, meyve grubundan 2-5 porsiyon, sebze grubundan 3-5 porsiyon besin bulunur. Karbonhidrat seçimlerinizde mutlaka düşük glisemik indeksi olanlara öncelik tanımanızı tavsiye ediyoruz. Düşük glisemik indeks diyetinin kilo kaybını desteklediğine, kilo alımını önlediğine ve kilo yönetimini kolaylaştırdığına inanıyoruz.

Katı ve sıvı yağların ciddi bir şekilde kısıtlanması gerekmektedir. Günlük toplam kalori alımınızın en fazla yüzde 30’u yağlardan karşılanmalıdır. Biz, doymuş, tekli ve çoklu doymamış yağların dengeli tüketimini öneriyoruz. Yüzde 10 doymuş, yüzde 10 çoklu doymamış ve yüzde 10 tekli doymamış yağlar. Daha iyi bir yaklaşımın ise yüzde 7 doymuş, yüzde 13-15 tekli doymamış yağlardan oluşturulması gerektiği kanaatindeyiz. Omega-3 ve Omega-6 yağ asitlerinin dengeli olmasına önem veriyoruz.

Tekrar özetlemek gerekirse, kilo verirken kullandığınız diyet planı;

Yeterli miktarda protein (yüzde 12-15)
Yeterli miktarda karbonhidrat (yüzde 55-60)
Yeterli yağ (yüzde 25-30)
Yeterli miktarda vitamin ve mineral<\li>
Lif içermelidir.
Herhangi bir düşük kalorili diyetin, günde 8-10 bardak civarında su içmenizi gerektirdiğini de hatırlatalım.
Çok Uzun Süre Aç Kalmamalısınız
Egzersiz yapmadığınız günlerde bile, sık sık bir şeyler yemeniz önemlidir. Uzun süre aç kalmak, kan şekerinin enerjiyi tüketici uzun aralıklarla inip çıkmasına, konsantrasyonun bozulmasına ve kişinin kendini kötü hissetmesine sebep olur. Bir sonraki öğünde çok daha fazla yeme ihtimalini de arttırır.

Bu yüzden güne, kompleks karbonhidratlardan oluşan iyi bir kahvaltı ile başlamayı ihmal etmemenizde fayda var.

Yeterince Posa Almalısınız
Günlük lif (posa) tüketiminizi ise asla 30 gramın altında tutmamalısınız. Yeterince lif almazsanız diyet süresince bağırsaklarınızın çalışmasında büyük sorunlarla karşılaşabilirsiniz. Günde bir kase kepekli tahıl ezmesi, yarım kase havuç, yarım kase barbunya, bir orta boy armut, bir orta boy elma tükettiğinizde toplam olarak 30 gram kadar lif almış olursunuz.

Hürriyet / 22.04.2004 Prof.Dr.Osman Müftüoğlu

Etiketler: ,


[get this widget]

9 Şubat 2007 Cuma

 

Çalışana Özel Diyet

çalışana göre özel diyet
Çalışan insanlara yönelik hazırlanmış olan bu diyet, toplam 1280 kalori içeriyor
Diyete başlamadan önce, sabah aç karına giyinmeden tartılın. Bir mezura yardımıyla belirlediğiniz vücut ölçülerinizi bir yere kaydedin. Ayrıca, diyete başlamadan önce bir diyet uzmanına veya doktorunuza danışmayı da ihmal etmeyin. Çalışan insan diyetini aynen uygularsanız, bir ayda yaklaşık olarak 4,6 kilo verebilirsiniz.

1. Gün:

Kahvaltı: Şekersiz çay30 gram beyaz peynir25 gram kepek ekmeğidomates ve salata
Saat 10'da: 100 gram meyve (muz hariç)
Öğle: 2 yumurtayla hazırlanmış menemen25 gram light ekmek ve salata
Saat 16'da: 100 gram meyve
Akşam: 200 gram tavuk ızgara1 tabak yağsız salata

2. Gün:

Kahvaltı: Şekersiz limonlu çay1 ince dilim salam25 gram ekmekdomates ve salatalık
Saat 10'da: 100 gram meyve
Öğle: Yarım porsiyon yağsız döner1 bardak ayran ve salata
Saat 16'da: 100 gram meyve
Akşam: 200 gram bonfileaz yağlı salata

3. Gün:

Kahvaltı: Şekersiz limonlu ıhlamur1 adet yağsız tost ve salata
Saat 10'da: 100 gram meyve
Öğle: 3 adet sosis ızgara½ haşlanmış patates ve salata
Saat 16'da: 100 gram meyve
Akşam: Balık (hazırlanışı serbest)2 parça kibrit kutusu büyüklüğünde helva salata

4. Gün:

Kahvaltı: 250 gram light süt100 gram meyve1 dilim ekmek
Saat 10'da: ¼ simit
Öğle: 150 gram ızgara köfte1 porsiyon patlıcan salata25 gram light ekmek ve salata
Saat 16'da: 100 gram meyve
Akşam: Meyve salatası, serbest

5. Gün:
Kahvaltı: Şekersiz çay25 gram kepek ekmeği30 gram kaşar peyniri1 domates ve salatalık
Saat 10'da: 100 gram meyve
Öğle: ½ pizza1 bardak ayran ve salata
Saat 16'da: 1 bardak meyve suyu4 adet diyet bisküvi
Akşam: 4 kalem pirzola1 zeytinyağlı enginar1 dilim light ekmek ve salata

6. Gün:
Kahvaltı: 1 bardak meyve suyu1 adet poğaça6 tane zeytin
Saat 10'da: 100 gram meyve
Öğle: 400 gram light yoğurt25 gram kepek ekmeği200 gram havuç haşlama
Saat 16'da: 100 gram meyve
Akşam: Karışık ızgara, serbestAz yağlı salata

7. Gün:
Kahvaltı: Şekersiz çay2 adet sosis ızgara1 dilim kepek ekmeğidomates ve salata
Saat 10'da: 100 gram meyve
Öğle: 1 porsiyon ton balıklı sandöviç1 bardak ayran
Saat 16'da: ½ mısır
Akşam: 180 gram salçalı biftek100 gram haşlanmış patates ve mantar1 porsiyon az yağlı salata

Diyete istediğiniz kadar süzülmüş yağsız çorba ve yeşil yapraklı sebze ilave edebilirsiniz. Zamandan tasarruf etmek için, hazır dondurulmuş sebzelerden faydalanabilirsiniz. Diyetisyen Aşkın Yüksel

Etiketler: ,


[get this widget]

6 Şubat 2007 Salı

 

Daha Uzun Yaşamak İçin Kilo Verin

kilo vermek, perhiz, diyet

Kilo vermenin artık estetik bir sorundan çok yaşamsal bir gereklilik olduğunu vurgulayan uzmanlar uyarıyor: Fazla kilo şeker, yüksek tansiyon ve kalp krizinin yanında kansere yakalanma riskini de arttırıyor.

Yapılan bilimsel araştırmalara göre 5 kilo verilmesinin ardından; şeker hastalığı oluşma olasılığı % 50 azalırken kişinin ömrü 3-4 yıl uzuyor. 10 kilo verilmesi durumunda ise kansere bağlı ölüm olasılığı % 37, kalp hastalığına bağlı ölüm olasılığı da % 15 oranında azalıyor.

Obezite yani şişmanlık küresel boyutta bir halk sağlığı sorunu olarak Dünya Sağlık Örgütü’nün gündeminde ilk sıralarda yer alıyor. Araştırmalar son yıllarda özellikle gelişmiş ülkelerde şişman insan sayısında hissedilir bir düzeyde artış olduğunu gösteriyor. ABD ve İngiltere bu sağlık sorununa en sık rastlanan ülkelerin başında geliyor.

ŞİŞMANLIK NEDEN ARTIYOR?
Memorial Hastanesi Suadiye Polikliniği’nden Uzm. Dr. Soner Dileklen şişmanlığın görülme sıklığının neden arttığını anlattı:
“Teknolojinin ve bilimin ilerlemesi, son yıllardaki ekonomik düzelmeler insanların daha rahat ve hareketsiz bir yaşama itmiştir. Buna fast food tarzı beslenme alışkanlıkları da eklenince şişmanlık kaçınılmaz olmaktadır. Ülkemizde de gelinen noktada şişman insan sayısında hissedilir bir artış gözlenmektedir. Ülkemiz insanının hamur işi ve tatlıya olan bağlılığı açısından tarihsel bir geçmişinin olduğunu da hesaba katılırsa gelecekte ciddi bir şişman popülasyonu ile karşı karşıya kalacağımız kesindir. Şişmanlık hep estetik yönü ile gündeme gelmektedir. Aslında büyük bir buz dağının sadece görünen kısmıdır estetik. Yapılan araştırmalar bize şişmanlığın kara yüzünü göstermiştir. Şişmanlık akciğer kapasitesini % 20-30 oranında azaltır. Beraberinde sigara içimi veya kronik bronşit gibi hastalıklar da varsa kişinin bir süre sonra nefes alabilmesi imkansız hale gelir. ”

ŞEKER HASTALIĞINA DİKKAT!
Şişman bireylerde şeker hastalığı oluşma oranının normal bir bireye göre 40 kat daha fazla olduğunu belirten Uzm. Dr. Dileklen, kırk yaşından sonra ailesinde şeker hastalığı olan şişman bireylerin şeker hastalığı olma olasılığının % 100’e yakın olduğunu söyledi. Şişman bireylerde 4-5 kat daha fazla yüksek tansiyona rastladıklarının altını çizen Uzm. Dr. Dileklen şöyle devam etti:
“Hipertansiyonun yanı sıra kalp hastalığı ve kalp krizi geçirme ihtimali de 3-4 kat daha fazla saptanmıştır. Enteresan bir bulgu da şişmanlarda kansere olan eğilimin normal bireylere oranla daha yüksek görülmesidir. Özellikle akciğer kanseri 2-3 kat, prostat kanseri ise 2 kat daha fazla saptanmıştır. Şişmanlarda ki bir diğer problem de safra kese taşlarıdır. Safra kese taşı oluşma ihtimali normal bir bireye göre 4-5 kat fazladır. Özellikle karaciğer yağlanması olasılığı da bu bireylerde hissedilir düzeyde artmaktadır.”

Yapılan bilimsel araştırmalara göre 5 kilo verilmesinin ardından;
Şeker hastalığı oluşma olasılığı % 50 azalmakta
Şeker hastalığına bağlı ölümler %40 azalmakta
Kişinin ömrü 3-4 yıl uzamaktadır.

10 kilo verilmesi durumunda ise :
Herhangi bir sebepten ölüm olasılığı % 20 azalmakta
Kansere bağlı ölüm olasılığı % 37 azalmakta
Kansere yakalanma olasılığı % 40 azalmakta
Kalp hastalığına bağlı ölüm olasılığı % 15 azalmakta
Kişilerin genel hastaneye yatış ihtimali %25 azalmakta
Son olarak yaşam süresi 5-6 yıl uzamaktadır

Etiketler: , ,


[get this widget]
 

Burçlara Göre Diyet Nasıl Olmalı

Burçlara Göre Diyet Nasıl Olmalı

İnsanların davranışlarında etkin olduğuna inanılan burçlar, yemek yeme alışkanlıklarında da belirleyici olabiliyor. Bu yüzden diyet yaparken burcunuzun özelliklerine uygun davranmak en akıllıca olanı diye düşünenlerdenseniz, okumadan geçmeyin...

Koç (21 Mart - 20 Nisan) : Abur cubur yemeye son derece meraklısınız. Bu nedenle sizin için tehlike çanları çalıyor. Tuz ve alkolden uzak durarak bunun yerine bol bol su için. Domates, patates, soğan, kuru fasulye, mercimek, karnıbahar, marul, yeşil salata, ıspanak, turp, pirinç, zeytin, elma, balkabağı, ceviz gibi besinler haftalık beslenmenize mutlaka eklenmesi gerekli yiyeceklerdir. Sizin için gerekli olan tatlılar! Kayısı gibi fazla şeker içermeyen tatlılar olmalıdır.

Boğa (21 Nisan - 21 Mayıs) : Yemek için yaşayanlardansınız. Fakat unutmayın ileride bu kilolar başınıza bela olur. Karbonhidratlardan kaçının. Aksi takdirde tombul bir kişi olursunuz. Sindirim güçlüğü çekebilirsiniz. Düşük nişasta, yağ ve şeker içeren bir diyet, beslenme hayatınızın gerekli bir parçası olmalıdır. Doğal iyot içeren besinler, balık ve deniz mahsulleri, yumurta, karaciğer, böbrek, buğday, ıspanak, pancar, taze meyve ve yeşil salata besin listenizde daima yer almalıdır. Ayrıca su içmek de hayatınızın vazgeçilmez bir parçası olmalı.

İkizler (22 Mayıs - 21 Haziran) : Yemek yerken o kadar acele hareket ediyorsunuz ki artık bu durum sizin sağlığınızı etkiler hale gelmiş. Yemekleri çok çiğnemeden yutmayın. Az ama sık yemeyi prensip haline getirin. İkizler kemiklerinin sağlıklı olmasını istiyorsa sağlıklı beslenmelidir. İkizler de kan pıhtılaşması çok sık görülür. Balık, tereyağı ve köy peyniri, havuç, portakal, greyfurt, şeftali, erik, üzüm suyu, kuru üzüm ve badem beslenme listenizde vazgeçilmez besinler olmalıdır. Sakinleşmeniz ve huzurlu olmanız için de şifalı bitkiler ve kafeinsiz çaylar tam size göre.

Yengeç (22 Haziran - 23 Temmuz) : Duygusal olmanız sizin beslenme alışkanlıklarınızı da etkiliyor. Üzüldükçe böreklere, keklere, dondurma ve şekerlemelere sarılıyorsunuz. Halbuki yengeçler, nişastalı yiyeceklerden, şeker, tuz ve baharatlardan uzak durmalıdır. Çünkü mideleri çok hassastır. Vücudunuz kalsiyuma fazlaca ihtiyaç duyar. Düşük yağ içeren süt, peynir ve yoğurt, kıvırcık lahana, domates, salata ve marul, bol miktarda taze sebze ve yağsız protein, sizin cilt ve mide sağlığınız açısından iyi olup, kilonuzu daha rahat kontrol altına almanızı sağlar. İncelmek için öncelikle kendinizle hesaplaşmalısınız.

Aslan (24 Temmuz - 23 Ağustos) :Yemek sizin için adeta bir zevk haline gelmiş. Güzel lokantalar, nefis yemekler her zaman hayalinizi süslüyor. Vücudunuza önem verdiğiniz için diyet yapmakta son derece başarılısınız. İradeniz harika! Kan dolaşımınızın düzenli olması için; sığır, kuzu ve kümes hayvanları eti, karaciğer, çiğ yumurta sarısı, kereviz, elma, incir, şeftali, limon ve badem sizin için idealdir. Porsiyonlarınızı yüzde 50 azaltmanız önerilir.

Başak (24 Ağustos - 23 Eylül) : Şekerleme deyince siz akla geliyorsunuz. Özellikle de çikolata hayatınızın vazgeçilmezleri arasında yer alır. Ancak bu yiyeceklerden uzak durmalısınız çünkü kalbinizde problem yaratabilir. Tuz, buğday, çavdar, yağsız sığır ve kuzu eti, peynir, zeytin, portakal, limon, kavun, elma, armut sizin ideal yiyeceklerinizdir. Kavun, elma, armut kısmen cildinizi temizlemek ve saçlarınıza bakım sağlamak için yardımcı olur. Elma ise kurtarıcınızdır.

Terazi (24 Eylül - 22 Ekim) : Terazi böbrekleri, sırtın alt kısmını, temsil eder. Bezelye, mısır, havuç, ıspanak, buğday, yulaf unu, elma, çilek, badem ve kuru üzüm hep elinizin altında olmalıdır. Böbrekleriniz için çok fazla asitli içeceklerden uzak durmalısınız. İncecik ve zarif bir beden için; ince dilimler faydalı olacaktır.

Akrep (23 Ekim - 22 Kasım) : Burcunuz üretim organlarını temsil eder. Solunum yolları problemleri yaşayabilirsiniz. Tahıllardan yapılmış ekmekler, balık ve deniz ürünleri, yeşil salata, soğan, kırmızı turp, taze meyve ve sebzeler içeren bir diyet tam size göredir. Doğru beslenme gerginliğinizi alıp götürür.

Yay (23 Kasım - 20 Aralık) : Burcunuz kalçalar, bacak üstleri ve karaciğeri temsil eder. Doğal beslenmek için kabuklu meyveler ve sebzeleri tercih edin. Bolca çiğ sebze, yeşil biber, patates, incir, kuru erik, çilek, elma, armut, ve taneli tahılları yemeniz önerilir.

Oğlak (21 Aralık - 18 Ocak) : Çalışkan bir yapınız var ve çalışırken de farkında olmadam öğün atlıyorsunuz. Oysa bu sizin için çok zararlı. Vücudunuzun vitamin ve minerallerden oluşan geniş bir besin karışımına ihtiyacı var. Burcunuz , dizleri, dişleri, kulakları ve deriyi temsil eder. Lahana, kereviz, yağsız etler, limon, portakal, inek sütü, her türlü peynir, balık, yumurta sarısı, buğday ve incirle aranızın çok iyi olması gerekir. Kayısı, badem yiyerek kuru ve alerjik eğilimli cildinizi canlandırın. Cildinizi sigara ve sigara dumanından uzak tutarak korumaya çalışın.

Kova (19 Ocak - 20 Şubat) : Vücudunuzun sürekli C vitaminine ihtiyacı var. Yemek tarzınız yenilikçi. Bu nedenle değişik lezzetler tatmayı seviyorsunuz. Burcunuz el ve ayak bilekleriyle baldırları ve dokuları temsil eder. Vücudunuz sofra tuzuna çok ihtiyaç duyar. Bu ihtiyacı sofra tuzundan değil, bu maddeyi barındıran besinlerden almanız en mantıklısıdır. Çok fazla tuz aldığınızda zayıf bir kan dolaşımına, gereğinden fazla şişkin bir vücuda ve karaciğer rahatsızlıklarına açıksınız demektir. Deniz ürünleri, brokoli, havuç, turp, balkabağı, ıspanak, elma, şeftali, limon, portakal, greyfurt, nar ve ananas sizin için doğal tuz bakımından ideal besinlerdir.

Balık (20 Şubat - 21 Mart) : Katı ve sıkıcı diyetler size göre değil. Yüksek proteinli, düşük yağ ve şeker içeren diyet uyguladığınız zaman kendinizi çok daha iyi hissedersiniz. Burcunuz ayaklar ile duyma, işitme, dokunma ve tatmayı temsil eder. Demir vücudunuzun başlıca ihtiyacıdır. Demir eksikliği, anemi ve düşük tansiyona sebep olur. Diyetlerinizde zengin demir içeren karaciğer, yağsız sığır eti, kuzu eti, yumurta sarısı, beyin, midye, ıspanak, soğan, arpa, marul, buğday ekmeği, kuru fasulye, elma, üzüm, limon, portakal, şeftali, hurma, kuru erik ve üzüm yer almalıdır. Maydanoz da bu listeye eklenebilir.

Etiketler: , ,


[get this widget]

5 Şubat 2007 Pazartesi

 

Kilo Vermek İçin Altın Öneriler


Kilo Vermek İçin Altın Öneriler
1. Aşırı protein tüketiminizi azaltın.
2.Fazla şekeri terk edin
3. Sabit kilonuzda kalın
4. Diyetinizi çeşitlendirin.
5. Sebze yiyin.
6. Meyve mutlaka tüketin.
7. Daha çok lif tüketin.
8. Besin değeri yüksek ,kalorisi az olan besinlere yönelin.
9. Kompleks karbonhidratları tercih edin
10. Az yağlı yiyin ;doğru yağları ,doğru zamanda yiyin
11. Balık yiyin.
12. Vejetaryenseniz dikkat!
13. Tercihli diyet yapın.
14. Gizli yağ ve kaloriden uzak durun .
15. Kolesterol ve tuzu kesin
16. Alışverişte sağlığınızı düşünün.
17. Yemek tercihleri için uygun ortam yaratın.
18. Sık sık az yiyin.
19. Yemeklerde bol bol su için.
20. En önemlisi yemeklerden keyif alın

Etiketler: ,


[get this widget]

4 Şubat 2007 Pazar

 

Sağlıklı Bir Diyet için

Özel sağlık sorunları nedeniyle tedavi amaçlı bir diyete ihtiyacı olan insanlar hariç olmak üzere, en iyi genel diyet planı basitçe şöyle dile getirilebilir: meyva, sebze ve hububattan gelen karbonhidratlar; ve et, balık, yumurta ve süt ürünleri gibi protein içeren gıdalar dahil olmak üzere çok çeşitli yiyecekler yiyin. Vitaminler ve mineraller hemen hemen yediğimiz gıdaların hepsinde vardır.


Genel olarak sıralarsak;

- Diyetinizdeki her tür yağ miktarını azaltın.

perhiz, diyet, yağ


Ortalama olarak günlük kalorinin neredeyse yüzde 40'ını yağlardan aldığımız tahmin edilmektedir. Bir kişinin toplam yağ tüketimini günlük kalori tüketiminin yüzde 30"una indirme hedefi makuldür. Doymuş yağ tüketimi günlük kalorinin yüzde 10'una düşürülmelidir ve kolesterol tüketimi günde 300 ml"den az olmalıdır. Birçok insan için, yağ oranı yüksek bir diyet, çeşitli sağlık sorunlarına yol açan şişmanlığa neden olmaktadır. Ailesinde kalp rahatsızlıkları ve yüksek tansiyon bulunan insanlar, yağ oranı yüksek bir diyet uygularlarsa, özellikle risk altında olabilirler. Diyet ve egzersizler arzu edilir bir vücut ağırlığına ulaşın ve onu koruyun. Şişmanlık, şeker hastalığı, yüksek tansiyon ve koroner kalp hastalığı dahil olmak üzere, birçok hastalığın tedavisini güçleştiren önemli bir etkendir.



- Diyetinizde karmaşık karbonhidrat ve lif miktarını arttırın.


perhiz, diyet, karbonhidrat, şeker


Pek çok kişi kalorilerinin çok az bir kısmını karmaşık karbonhidratlardan alma eğilimindedir. Günlük kalorimizin yüzde 50 ilâ 55'ini karbonhidratlardan (meyvalar, sebzeler ve tahıl) alarak, bazı vitaminlerin, minerallerin ve lifin tüketimini arttırırken, yağ tüketimini azaltabiliriz. Günde beş porsiyon ya da daha fazla , meyva ve sebze özel likle yeşil yapraklılar ve san sebzeler ve turunçgiller yemeye çalışın. Günde altı porsiyon ya da daha fazla, ekmek, baklagiller ve tahıllar dahil olmak üzere karmaşık karbonhidratlar yiyin. Liften zengin bir diyet, gıda ların sindirilmesinde ve özümsenmesinde önemli bir rol oynar.



- Uygun miktarlarda protein yiyin. Diyetimiz çoğunlukla, özellikle hayvansal proteinler olmak üzere çok fazla protein içermektedir.


diyet, perhiz, protein


Ayrıca aldığınız protein miktarını azaltırsanız, yağ tüketiminizin de düştüğünü farkedebilirsiniz, çünkü alınan yağın büyük kısmı, özellikle kolesterol, hayvani ürünlerde bulunmaktadır. Ama et yemeyi bırakmayın; yalnızca daha az yiyin.



- Sodyum oranı görece düşük gıdaları seçin ve yemeklerinize pişirirken ve masada ektiğiniz tuzun miktarını sınırlayın.


perhiz, diyet, tuz


Pek çok insan ihtiyacından fazla tuz tüketmektedir. Çoğu insan için, sodyum seviyeleri hiçbir zaman bir sağlık sorununa yolaçmayabilir, ama diyeti nizdeki fazla tuzu düşürmek yine de iyi bir fikirdir. Ailenizde yüksek tansiyon varsa ya da sodyuma duyarlılığınız varsa, diyetinizde tuzu kısıtlamak daha da önemlidir.



- İçki içiyorsanız, alkol tüketiminizi günde bir ya da iki kadehe indirin.


perhiz, diyet, içki


Kadınlar için 1 kadeh, erkekler için 2 kadeh şarap uygun miktarlardır. Hamileyseniz, hiç içmeyin .



- Kadınlann ve ergenlik çağındaki kızların diyetlerinde daha fazla kalsiyum ve demire ihtiyaç vardır.

Kadınların ve genç kızların çoğu sağlıklı büyüme ve kemiklerin ömür boyu bakımı için gerekli olan kalsiyum miktarının yaklaşık yarısını tüketmektedir. Çocuk doğurma yıllarında, birçok kadın ve genç kız sağlığı korumak için gerekli olandan çok daha az demir almaktadır.



- Kendinizin ve çocuklarınızın diyetinin, diş çürümelerinin önlenmesine yardımcı olmak üzere flor içermesine dikkat edin.
perhiz, diyet, flor, diş çürüme

Florlu su, çocuklarda ve yetişkinlerde diş çürümelerni önemli ölçüde azaltabilir. Suyunuz flörtü değilse, diyetle alınan flor için dişçinize darasın.

- Doktorunuz söylemedikçe ek vitamin ve mineral almayın.

Ne kadar fazla o kadar iyi teorisi, vitaminler ve mineraller için mutlaka geçerli değildir. Vücudunuzun ihtiyaç duyduğu vitaminleri ve mineralleri elde etmenin en iyi yolu, çeşitlilik içeren bir diyettir. Ek vitamin ve mineral almak genellikle zararlı değildir ve diyetiniz bazı açlardan eksikse yararlı olabilir, ama daha fazlası sağlığınıza zarar verebilir.



Bu kurallar, normal beslenmeyi etkileyen durumlar ve hastalıklar nedeniyle özel diyetlere ihtiyaç duyanlar için değil, sağlıklı insanlar içindir.

Etiketler:


[get this widget]
 

En Önemli Beslenme Önerileri



1) Kalori değeri az, besin değeri yüksek olan yiyecekleri tercih edin.
Öncelikle alacağınız her kaloriyi sayın. Tüketeceğiniz yiyeceklerin vitamin, mineral ve lifle dolu olmasına dikkat edin. İçinde fazla yağ, şeker fazla kalori olan ve besin değeri olmayan ürünleri kullanmayın. Yaşlandıkça besin ihtiyaçları değişir. Vücut daha az yağlı ve daha az kalorili besinlere ihtiyaç duyar.


2) Kilonuz aynı kalmasına özen gösterin.


Hepimiz kalem gibi ince olamayız, önemli olan doğru kiloda olmamızdır. Gençlik için yemenin en kolay ve basit yolu düşük yağlı bir diyetle beslenip düzenli egzersiz yapmaktır. Sabit olmayan bir kilo seyri, fazla kilodan daha tehlikelidir.



3) Az yağlı yiyecekleri tercih edin; doğru yağları, doğru zamanda yiyin.
Doymuş yağ miktarı az olan bir diyet, damarsal yaşlanmayı ve damar sertliği oluşumunu önler, kalp krizi ve felç riski azalır.Böyle bir diyet aynı zamanda bağışıklık sisteminin zayıflamasını engeller. Araştırmacılar doymuş yağlar bakımından fakir, sebze ve meyve bakımından zengin diyetlerin kanseri önlediğini tespit etmişlerdir. Kırmızı eti haftada bir seferden fazla tüketmek kalın bağırsak kanseri riskini de arttırır. Kırmızı eti haftada bir ya da ikiden fazla yemeyin. Et alırken yağsız kısımlarını tercih edin. Yağ oranı düşük olan besinlere ( yağsız süt, yoğurt, peynir vb. ) öncelik verin.


4)Diyetinizi çeşitlendirin.
Herkes dengeli yediğini sanır ama bu pek doğru değildir. Çoğumuz meyveyi, sebzeyi düzenli olarak tüketmeyiz. Besinlerle günde 25-30 g lif almanız gerekmektedir. Tekdüze bir beslenme sağlıklı değildir, gerçek yaşam sürenizi azaltır. Eğer günlük olarak beş çeşit yemek yiyebiliyorsanız, bu sizin beş yaş daha genç kalmanızı sağlar. Bu beş grup neleri içermektedir? Ekmek yani tahıl grubu, meyve, sebze, süt ürünleri ( süt, yoğurt, peynir vb. ) ve et. Bu tür beslenme size fazla kalori almadan sağlıklı ve dengeli beslenme sağlar.

5)Sebze tüketin.
Yağ oranı ve kalorisi düşük, besin değeri yüksek bir diyet yapmak istiyorsanız sebze yemelisiniz. Sebzeler çok fazla lif içerdikleri için verdikleri doygunluk hisside fazladır. 20-40 kalorilik bir porsiyon sebzeyle doyabilirsiniz. Bununla aynı zamanda da bol bol vitamin, karoten, flavinoit alırsınız. Günde beş altı kez küçük porsiyonlar halinde meyve ve sebze tüketiniz. Unutmayın ki sarı, turuncu ve kırmızı sebzeler temel vitaminleri, karoten ve doğal antioksidanları daha çok içerir. Atıştırmak istediğinizde dolapta hazır bulundurduğunuz doğranmış havuç, salatalık, kereviz, mantar, biber, turp vb sebzeleri yiyebilirsiniz. Çiğ yenilen sebzeler bütün vitamin ve mineral içeriğini korur. Lif açısından da zengindir.

Etiketler:


[get this widget]
 

Vitamin Tablosu
















































































Vitamin

Fonksiyon

Toksisite

Kaynak

Avitamini

Gece körlüğünü önler. Sağlıklı görme fonksiyonu sağlar. Cilt, tırnak sağlığı için gereklidir. Bakteriyel enfeksiyonlara karşı korucudur.

Eklem ağrıları. Saç dökülmesi. Cilt değişiklikleri. Baş ağrısı. Yorgunluk. Görme bulanıklığı.

Yeşil, sarı, turuncu sebzeler. Kayısı. Patates.


B6 Vitamini

Sinir fonksiyonlarını düzenler. Kırmızı kan hücrelerinin oluşumuna yardım eder. Karbonhidrat ve protein metabolizmasını düzenler.

Sinir harabiyeti.

Muz. Kırmızıet, tavuk, balık ve hindi. Brokkoli. Tahıllar.

B12 Vitamini

Sinir fonksiyonlarını düzenler. Kırmızı kan hücrelerini olusumuna yardım eder. Genetik materyal yapımını sağlar.

Bilinmiyor.

Kırmızı et, tavuk, balık ve hindi. Süt. Yumurta.

Folik Asit (gebelikte destek kullanımı önerilir )

DNA ve RNA sentezini sağlar. Büyüme, gelişmede önem taşır. Kırmızı kan hücrelerinin oluşumuna yardım eder.

Bilinmiyor.

Yeşil yapraklı sebzeler. Kümes hayvanları. Fasulye. Portakal ve greyfurt suları.

C Vitamini

Enfeksiyonlara karşı direnç verir. Yara ve kesiklerin iyileşmesini sağlar. Damar duvarlarını güçlendirir. Dişeti hastalıklarını önler.

İshal. Böbrek taşı.

Turunçgiller. Çilek. Yeşil, kırmızı biber. Brokkoli.

E Vitamini

Antioksidandır. Kırmızı kan hücreleri, kas ve diğer hücrelerin oluşumuna yardım eder.

Baş ağrısı. Yorgunluk. Kas güçsüzlüğü

Balık, deniz ürünleri. Yumurta. Yağlar. Kuruyemişler.

Kalsiyum

Sağlıklı kemik ve diş yapıları oluşturur. Sinir ve kas fonksiyonlarını düzenler.

Böbrek taşı. Kas ve karın ağrıları.

Süt. Süt ürünleri. Brokkoli.

Krom
İnsülünle birlikte glikoz metabolizmasını düzenler.
Bilinmiyor.
Yumurta sarısı. Et. Tahıllar. Peynir.
Demir (Gebelikte destek kullanımı önerilir )
Oksijenin tüm dokulara taşınmasına yardımcı olur.
Karaciğer hastalığı. Aritmi.
Kırmızı et. Balık, deniz ürünleri. Kuru kayısı. Kuru fasulye.
Fosfor
Besinlerin enerjiye dönüşmesinde yardımcıdır.
Kan kalsiyum değerini düşürür.
Yumurta sarısı. Kırmızı et, balık, tavuk, hindi. Süt ürünleri. Baklagiller.
Potasyum
Kas ve sinir fonksiyonları için gereklidir. Kalp ve böbrek fonksiyonları için önemlidir. Tansiyon ve sıvı dengesinin düzenlenmesini sağlar.
Böbrek yetmezliği. Kalp atıkını yavaşlatır.
Süt, yoğurt. Sebze ve meyveler ( özellikle patates, muz, portakal )
Çinko
Yara iyileşmesinde etkilidir. Enzim fonksiyonları için önemlidir.
Bulantı. Kusma. Karın ağrısı.
Balık ve deniz ürünleri. Kırmızı et. Yumurta. Tahıllar.

Etiketler:


[get this widget]
free polls Sitemizde daha çok hangi türde kampanyaları görmek istersiniz?
Giyim
Mobilya
Teknolojik Ürünler
Gıda
Banka, Finans
Telekomünikasyon
Kozmetik
Diğer

  • Greyfurt yiyerek nasıl zayıflayacağım dediğinizi d...
  • Dünyadaki Yeni Zayıflama Tredleri
  • Metabolizmayı Hızlandıran İpuçları
  • Zayıflamak isterken Bunlara dikkat Etmemiz gerekir!
  • Dr. Murat Topoğlu Çalışanlar Özel Diyeti
  • Meyve Diyeti
  • Zayıflatan mucizeler
  • Ozon Sauna Tedavisi
  • Göbek Eritme Diyeti
  • Hamilelikte Beslenme ve Diyet
  • Not: Sitede yayınlanan tüm önerileri denemeden önce diyetisyen uzmanınıza danışmanız tavsiye edilir.